MSB’den 12 askerimizin şehit olduğu olayla ilgili açıklama

Millî Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit Harekâtı Bölgesi’nde bir mağarada metan gazına maruz kalarak şehit düşen 12 askerimizle ilgili olayın ayrıntılarını paylaştı, kamuoyunda yansıyan iddialara yanıt verdi.

MSB’den 12 askerimizin şehit olduğu olayla ilgili açıklama
Yayınlama: 10.07.2025
2
A+
A-

Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde bulunan 852 Rakımlı Tepe’deki mağarada, 2022 yılında şehit olan Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını arayan 19 asker, önceki gün metan gazına maruz kalmış, hastaneye sevk edilen askerlerden beşi ilk gün tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu. Milli Savunma Bakanlığı ertesi gün yaptığı açıklamalarda 7 askerin daha şehit olduğu duyurmuştu. Böylece şehit sayısı 12’ye yükselmişti.

OLAYIN MEYDANA GELİŞİ

Millî Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit Harekâtı Bölgesinde 12 kahraman askerimizin şehit düştüğü olayla ilgili şu bilgileri paylaştı;

Irak’ın kuzeyinde 2019 yılında başlatılan Pençe Serisi Harekâtlar kapsamında toplam 3 bin 765 mağara/sığınağın tespit, arama ve imhası başarıyla gerçekleştirilmiş ve bugüne kadar yaşanan bu olay dışında herhangi bir gazdan etkilenme olayı yaşanmamıştır.

Ayrıca; harekât alanlarında mağara, sığınak ve tünel tespit ve imha faaliyetlerimiz devam ederken diğer taraftan da aziz naaşlarına ulaşılamayan şehitlerimizin naaşlarını arama çalışmaları aralıksız sürdürülmüştür.

Bu kapsamda;

– 3 Kasım 2022’de şehit olan P.Uzm.Çvş. Mustafa BAZNA’nın naaşına 29 Ocak 2025’te,- 7 Temmuz 2022’de şehit olan P.Uzm.Çvş. Nurettin TOKYÜREK’in naaşına 26 Mart 2025’te ulaşılmıştır.- 28 Mayıs 2022’de Pençe Kilit Harekât Bölgesinde şehit olan P.Ütğm. Nuri Melih BOZKURT’un naaşını arama çalışmaları ise ilk andan itibaren devam etmektedir.

Olayın gerçekleştiği 852 rakımlı tepedeki mağara; 23-24 Haziran 2024’te terör örgütü mensuplarından temizlenerek mağaranın tüm giriş ve mazgalları kapatılmıştır.

Aziz şehidimizin naaşını arama faaliyetine, alınan duyum üzerine 1 Temmuz 2025’ten itibaren 852 rakımlı tepedeki mağarada devam edilmiştir.

Bahse konu mağarada 1-5 Temmuz tarihleri arasında öncelikle keşif köpeği, sonrasında Mayın ve El Yapımı Patlayıcı Tespit ve İmha Timi marifetiyle birinci katta arama tarama faaliyeti icra edilmiş, basamaklı ve kademeli bir yapıda ikinci bir kat daha olduğu tespit edilmiştir.

Olayın yaşandığı 6 Temmuz’da mağaraya girilmeden köpek ile tekrar keşif yapılmış, herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemesi üzerine 3 grup hâlinde (6+4+2) aralıklarla toplam 12 personelimiz ile mağaraya girilmiştir.

Bir gün önce tespit edilen ikinci katın arama tarama faaliyeti esnasında önde ilerleyen unsurlarımızda sendeleme ve bayılmaların olması üzerine en arkadaki irtibat ve emniyet timi (2 kişi) dışarı çıkarak yardım istemiştir. Dışarıda bulunan 5 personel yardım çağrısı üzerine silah arkadaşlarını kurtarmak için derhal mağaraya girmiş, girenlerin bir kısmında da sendeleme ve bayılmalar olmuştur.

Ardından, dışarda bulunan 12 personelimiz ikişerli gruplar hâlinde mağaraya girmiş, gazdan etkilenen personeli dışarıya çıkarmaya çalışmıştır.

En önde bulunan 7 silah arkadaşımız hariç gazdan etkilenen tüm personelimiz, arama tarama faaliyetinde görevli personelimizin fedakârlığıyla dışarı çıkarılmış ve derhâl hava yolu ile hastaneye sevk edilmiş, tüm müdahalelere rağmen 5 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur.

İlk defa karşılaşılan bir durum olması nedeniyle AFAD ve Türkiye Taş Kömürü Kurumuna bağlı uzman arama kurtarma ekiplerinden destek talep edilmiştir.

Uzman ekipler tarafından yapılan ölçümlerde mağara içerisinde karbonmonoksit, metan ve hidrojen sülfür gazlarına rastlanmış, oksijen oranının yüzde 19’a düştüğünün tespit edilmesi üzerine mağaraya fanlarla oksijen basılmıştır. Oksijen seviyesinin yüzde 60’a çıkarılması sonrası mağaraya giren Türkiye Taş Kömürü Kurumu uzman ekipleri tarafından şehit olan 7 kahraman silah arkadaşımızın naaşına ulaşılmıştır. Şehitlerimizin tahliyesinde gösterdikleri özverili çalışmaları nedeniyle AFAD, UMKE ve Türkiye Taş Kömürü Kurumu personeline bir kez daha teşekkür ederiz.

KAMUOYUNA YANSIYAN İDDİALARA YANIT

Basında ve sosyal medyada yer alan;

Gazdan etkilenen personelimizin tamamının aynı anda mağara içerisine girdiği,Görev teçhizatlarının eksik olduğu ve gaz maskelerinin olmadığı,Mağara içerisinde göçük meydana geldiği, tuzak olduğu, kimyasal gaz bulunduğu,Şarapnel ile şehit olan ya da yaralanan silah arkadaşımızın olduğu iddiaları tamamen asılsızdır.

DEZENFORMASYON VE TSK’YI YIPRATMA ÇABALARI

Yaşadığımız bu olay istisnai, öngörülemez ve olağan dışı bir durum olarak gelişmiş, istenmeyen ve hepimizi derinden yaralayan bir şekilde sonuçlanmıştır.

Ender rastlanan bu olay sonrası ek tedbirler alınacağından, gerekli derslerin çıkarılarak benzer acıların bir daha yaşanmaması için tüm süreçlerin titizlikle gözden geçirileceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Bahse konu olayla ilgili derhâl başlatılan idari tahkikat süreci devam etmekte, olay tüm yönleri ile ayrıntılı şekilde incelenmekte; mağara içerisinde bulunan karbonmonoksit, metan ve hidrojen sülfür gazlarının kaynağının tespitine insansız sistemlerin kullanılması da dâhil devam edilmektedir.

Tahkikatın devam ettiği bu aşamada, kamuoyunun yalnızca resmî makamlardan yapılan açıklamalara itibar etmesi önem arz etmektedir. Yürütülen idari tahkikatın sonucu tamamlanmasını müteakip kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Yapılan ve yapılacak olan resmî açıklamaları beklemeden, idari tahkikat süreci tamamlanmadan konu ile ilgili kamuoyunda sinsi bir fırsatçılıkla art niyetli yapılan haber, paylaşım, yorum ve değerlendirmeler, asla kabul edilemez.

Gerçeklikten uzak olduğu halde kesin yargıyla ortaya atılan iddialar ile komplo teorileri üreten manipülatif söylem ve içerikler, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi karalamaya ve yıpratmaya yönelik sistematik bir dezenformasyon çabasıdır.

Bu yapılanların, her şeyden önce, aziz şehitlerimize, şehitlerimizin kıymetli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve milletimize hakaret olduğu unutulmamalıdır.

Gücünü bağrından çıktığı asil Türk milletinin sevgisi, güveni ve duasından alan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; meydana gelen olay ve gelişmeler konusunda mevzuat çerçevesinde hiç olmadığı kadar açık ve şeffaf olmaya, kamuoyunu zamanında ve doğru şekilde bilgilendirmeye ve halkımızın kendisine duyduğu güçlü güvene layık olmaya bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir.

Şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet; kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır; tedavileri devam eden personelimize acil şifalar diliyoruz.”

HAVA KUVVETLERİNİN YENİ KOMUTANLIKLARI AÇILDI

Millî Savunma Bakanlığı, yeni teşkil edilen Hava ARMERKOM ve 403. Filo hakkında şu bilgileri paylaştı:

“Sn. Bakanımızın talimatıyla Hv.K.K.lığı Araştırma Merkez Komutanlığı ve 403’üncü Test Filo Komutanlığı Hava Kuvvetleri Komutanımız tarafından 04 Temmuz 2025 tarihinde Savunma Sanayimizin yakınında Mürted Hava Meydan K.lığı’ndaki yerleşkesinde açılarak göreve başlamıştır.

Hv.K.K.mızın teknolojik kabiliyetlerini artırmak, görev sistemleriyle entegre çalışacak millî çözümleri hayata geçirmek ve Hava Kuvvetleri Komutanlığının platform geliştirme uçuş testleri yetkinliğini kurumsallaştırmak amacıyla iki yeni yapı resmen faaliyete başlamıştır. Araştırma Merkez Komutanlığı, uluslararası harekat sahalarında teknolojik gelişmeleri ve güncel harekat ihtiyaçlarını yakından takip eden; bu konuda güncel literatüre hâkim mühendislik ve Ar-Ge çalışmalarıyla, geleceğin hava platformlarına yön verecek bilimsel altyapıyı oluşturmayı, ihtiyaç duyulan sistemlere yönelik prototip üretimi ve laboratuvar sistem testlerini yürütmeyi hedeflemektedir.

403’üncü Test Filo Komutanlığı ise, tüm uçak üreticisi ülkelerde yer alan devlet bağlısı test birimlerinde kullanılan teknik ve yöntemlerle, TUSAŞ tarafından geliştirilen KAAN, HÜRJET gibi millî savaş uçaklarının geliştirme ve sertifikasyon uçuş testlerine Deneysel Test Pilotları ve Uçuş Test mühendisleri ile katılım sağlayacaktır. Planlama ve icra safhasında vereceği destekle, performans, emniyet ve operasyonel kabiliyet doğrulama süreçlerinde üretici firmalarla koordineli şekilde görev alacaktır.

Bu iki stratejik birim sayesinde;
Hava Kuvvetlerimiz, yalnızca kullanıcı olarak değil, uluslararası uçak üreticisi tüm ülkelerde olduğu gibi, teknik karar verici bir otorite olarak sistemlerin geliştirilme sürecine doğrudan katkı sunacaktır.

Bu sayede savaş uçaklarımızın operasyonel kabiliyeti artırılacak, geliştirme sürecinde karşılan yetersizlikler, kabul safhasına gelmeden önce, daha erken safhalarda, daha düşük maliyet ile daha kısa sürede giderilebilecektir.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.