Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Katar dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP kurultayı davasına ilişkin yargı sürecini değerlendirdi, muhalefetten AK Parti’ye katılan isimlere değindi ve “terörsüz Türkiye” sürecinin kararlılıkla devam ettiğini belirtti. Ayrıca dar gelirli vatandaşlara yönelik yeni sosyal konut projesinin detaylarını paylaştı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, mahkemenin CHP kurultayı davasında verdiği erteleme kararına ilişkin olarak, “Şu anda yargı burada tek amir. Biz bu davanın hiçbir yerinde AK Parti olarak yokuz. Şikayet edenler de yargılananlar da CHP’nin koridorlarında dolaşıyorlar. Aramızdaki fark bu. Bunların iç tartışmalarını bastırmak için öncelikle bize sataşmaktan vazgeçmesi lazım” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “terörsüz Türkiye” olarak adlandırdıkları sürecin kararlılıkla devam ettiğini belirtti. Erdoğan, komisyona işaret ederek, “Hedefimizin yalnızca güvenlik değil, demokratik meşruiyet temelinde yürütüldüğünün de en net göstergesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde CHP’den AKP’ye olan katılımlar konusunda da “CHP’ye gidenler, iyi niyetlerle ana muhalefet partisine gittiler. Ama daha sonra gördüler ki partide rüşvet var, yolsuzluk var, irtikap var. Bütün bunlar olunca, ‘biz yanlış adrese gelmişiz’ dediler ve kopma kararı aldılar. AK Parti’nin içinde yıllarca böyle bir durum yaşanmadı, yaşanmıyor” açıklamasını yaptı.
Erdoğan, bir gazetecinin “sokak çağrıları yapıldığını” belirtmesi üzerine, “Bu FETÖ artıkları, anlaşılan siyasi çıkmaz içinde olan muhalefeti kullanışlı bir aparat olarak görüyorlar. Onun için de onların saflarında yer alıyorlar. Sokakları karıştırmaya, kaos ve kargaşa oluşturmaya çalışanlara asla eyvallah etmeyiz. Gezi olayları, FETÖ’nün alçak darbe girişimi gibi eylemleri yaşayan vatandaşlarımız, artık daha bilinçli, devletimiz de daha güçlüdür” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sosyal konut projesi için de, “Özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın konut sahibi olmasına yönelik kapsamlı bir hazırlığımız var. Murat Bey [Kurum] onunla ilgili çalışmasını sürdürüyor. Ben kendisine işi süratlendirme ve konut edindirme gayretlerimizi ülke geneline yayma talimatını verdim. Özellikle Doğu, Güneydoğu Anadolu’da bu adımı atmak suretiyle fakir fukara, garip gurebanın bu tür konutlara kavuşmasını sağlamak istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Katar’dan dönüşte, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sosyal konut projesi için de, “Özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın konut sahibi olmasına yönelik kapsamlı bir hazırlığımız var. Murat Bey [Kurum] onunla ilgili çalışmasını sürdürüyor. Ben kendisine işi süratlendirme ve konut edindirme gayretlerimizi ülke geneline yayma talimatını verdim. Özellikle Doğu, Güneydoğu Anadolu’da bu adımı atmak suretiyle fakir fukara, garip gurebanın bu tür konutlara kavuşmasını sağlamak istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Katar’dan dönüşte, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan’a gazetecilerin iç politikayla ilgili yönelttiği sorular ve Erdoğan’ın yanıtları anen şöyle:
SORU: Biz uçakla Katar’a doğru havalanırken Ankara’da önemli bir dava vardı. Ana muhalefet partisi CHP’nin şaibelerle anılan kurultayı ile ilgili bir duruşma gerçekleşti. Dava herhangi bir tedbir de alınmadan 24 Ekim’e ertelendi. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Şu anda yargı burada tek amir. Kararını verdi mi, verdi. Dolayısıyla şimdi bu ara kararla süreç ertelenmiş oldu. Bu ertelenmeyle birlikte bu ara karardan sonra beklenen yeniden mahkemenin yapılmasıdır. Bakalım orada ne gibi bir karar çıkacak. Bunu da açık ve net göreceğiz. Biz bu davanın hiçbir yerinde AK Parti olarak yokuz. Şikayet edenler de yargılananlar da CHP’nin koridorlarında dolaşıyorlar. Aramızdaki fark bu. Bunların iç tartışmalarını bastırmak için öncelikle bize sataşmaktan vazgeçmesi lazım.
Neymiş? CHP’den bazı başkanlar, meclis üyeleri, bizim partimize katılmışlar. Katılmak isteyenlere biz “niye geliyorsunuz” mu diyeceğiz? Bizim kapımız açık. “Hayırlı olsun” deriz ve aramıza onları da alırız. Nitekim en son Beykoz Belediye Başkanı Özlem Vural Gürzel, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan sonra, o da aramıza katıldı. Meclis üyeleriyle beraber aramıza geldiler ve şu anda onlarla birlikte yola devam ediyoruz.
Her ne kadar bu kavga CHP içinde yaşansa da şurası çok önemli, herkesi etkiliyor. Rüşvet, haraç, yolsuzluk, sahtekarlık, irtikap ve delege pazarlığı bunların içinde var. Önce sen, kendi içindeki bu olumsuzlukları temizlemeye bak. Bunu temizlemeden sağa sola çamur atma. Meselenin bu yönünü kimse görmezden gelemez.
İta amirlerinden izin almadan konuşamayan bir CHP yönetimi var. Böyle siyaset olur mu? AK Parti’nin içinde böyle bir şey yok. Söz isteyen bütün arkadaşlarımıza biz mikrofonlarımızı açık tutarız. Asla onların mikrofonlarını kapatmayız. CHP yöneticilerinin kurdukları her cümle ya kulaklarına fısıldanıyor ya da ellerine tutuşturuluyor. Böyle bir yapı var. Bu yol, yol değil. Onun için de biz ara karardan sonra yargının vereceği kararı, bu mutlak butlan mı olur, başka türlü bir karar mı çıkar, hepsini yargının vereceği karardan sonra göreceğiz.
SORU: Mevcut CHP yönetimine yakın bazı isimler televizyonlarda ve onlara yakın sosyal medya hesaplarında, eski genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun mezhebi kimliği üzerinden Alevi vatandaşları da rencide edici, ötekileştirici ve Alevi vatandaşlarımıza yönelik de saldırı mahiyetini içeren söylemlerde bulundular. Hatta bazı Alevi dernekleri bu şahısları kınayan açıklamalar da yaptı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alevi canlarımıza yönelik bu çirkin, bu ayrımcı söylemleri kınıyorum. Alevi vatandaşlarımızla biz adeta etle tırnak gibiyiz. Onları farklı bir yere asla atamayız. Devletimizin temel ilkelerinden biri olarak tüm vatandaşlarımız din, mezhep, etnik köken ya da kimlik farkı gözetmeksizin eşittir. Bu Anayasanın güvencesi altındadır. Bu ilkeye de herkesin tabi olması şarttır. Bütün bu söylemler, yıllarca Alevi yurttaşlarımızı oy deposu gibi görenlerin onlara yönelik çarpık ve hastalıklı bakışlarının adeta dışa vurumudur. İnanıyorum ki hukuk gereğini yapacak, bu provokasyonların hesabı yargı önünde sorulacaktır. Kimse bu ülkenin birliğini, beraberliğini, toplumsal barışını böylesi pervasız biçimde hedef alamaz. Alevi-Sünni ayrımı gibi bir ayrım da yapamaz. Allah’ın izniyle biz buna izin vermeyiz.